Şehir Detay
Zonguldak, yeraltı kaynakları açısından zengin illerden biridir. Zonguldak’ ta taşkömüründen başka, alüminyum (boksit), demir, manganez, barit, dolamit, kalker, kuvarsit, şiferton yatakları bulunmaktadır. Bunlardan manganez, kalker ve şiferton yatakları işletilmektedir.
Zonguldak, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Karadeniz’e batı ve kuzeyden kıyısı olan bir ildir. 3.309 km²lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının binde altısını kaplar. Karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları, kuzeyden Karadeniz, kuzeydoğudan Bartın, doğudan Karabük, güneyden Bolu, batıda Düzce illeriyle çevrilidir.
Yapmadan Dönmeyin
• Yaklaşık 4 km’lik bir trekking gezisi sonucu ulaşılan bir doğa harikası olan Harmankaya Şelale’lerini görmeden,
• Devrek ilçesi Orman dinlenme yerinde mola verip doğa fotoğrafı çekmeden
• Ereğli ilçesindeki dinsel ve mitolojik özelliklerinden dolayı rağbet gören Chennemağzı Mağaralarını gezmeden,
• Ereğli Müzesini gezmeden,
• Filyos Kalesini gezmeden,
• Gökgöl Mağarasını gezmeden,
• Bölüklü Yaylasını gezmeden,
….Dönmeyin.
İlin henüz ışığa çıkmamış tarihi ve arkeolojik eserleri, ören yerleri önemli bir kültür turizmi potansiyeli olup bunların tarihsel çevresini oluşturan Kdz.Ereğli (Herakleia Pontike), Hisarönü (Teion) sadece tarihe değil, mitolojiye de konu olmuştur. Zonguldak turizm anlamında var olan bu gizilgücünü ülkemizin pek çok yöresi gibi turizm pazarına henüz sunabilmiş değildir.
Kdz.Ereğli (Mariandin/Marianydn,Herakleia Pontike)
M.Ö. VI. Yüzyılda Frig soyundan gelen Ereğli’nin ilk adı Mariandyn’dır. Daha sonra Herakleia Pontike adını alan kenti, söylenceye göre mitolojinin ünlü kahramanı yarı tankı Herakles (Herkül) kurmuştur. Mitolojide “Herakleia” adıyla kurulmuş yedi kentten biri ve en önemlisi olan Herakleia Pontike; Roma, Bizans Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı uygarlıklarını yaşamasına karşın tarihin çeşitli dönemlerinde yağmalanmıştır.
Rastlantı ya da inşaat evresinde ortaya çıkan mezarlar, lahitler, sütunlar ve Çeştepe mevkiindeki tümülüs, Bozhane Cami, Halil Paşa Cami, Kırmanlı Cami, Molla Halil Cami, Ali Molla Cami, İskele Cami, Ağa Cami, Hacı Eşref ve Akarca Mescitleri, Kayabaşı Ziyaretgahı, Aktaş Şeyhi Türbesi, Seyit Nasrullah Efendi Türbesi, Keşif Tepedeki (Çeştepe) Demirci Dede, Kentteki Kuştepe ve kıyıdaki Mersin Dede yatırları, Hacı Mehmet Çeşme ve Murtaza Mahallesi Çeşmesi yanında, on sekiz adet sivil mimarlık örneği yapı Kdz.Ereğli’deki tescilli ekinsel değerlerdir.
Acheron Vadisi Ören Yeri
Cehennemağzı Mağaralarının bulunduğu yöredir. Yörede dikkati çeken kalıntılar ilk hristiyanların ibadethane olarak kullandığı mağaradır.
Sur Kalıntıları
Hellenistik döneme ait olan sur parçalarında çok sert, gri, renkli kireçtaşından iri ve kalın blok taşları kullanılmıştır. Bu taş bloklar yan yana ve harçsız yerleştirilerek, aradaki küçük taşbloklar yatay hatlarıyla desteklenmiştir.
Kdz.Ereğli Kalesi
Kdz.Ereğli’nin kent surlarının çevrelediği tepede bulunmaktadır. Bizans Dönemi’nde XIII. Yüzyıl başlarında yapılan kale ve çevre duvarları vardır.
Herakles (Herkül) Sarayı
İri kesme taş bloklarla ve özenli bir işçilikle inşa edilen bu yapı kalıntısı antik döneme ait olup, iki cephedeki duvar kalıntıları dışında tümüyle yıkık durumdadır.
Su Tesisleri
Antik çağda kentin su gereksinimini karşılamak üzere inşa edilen su tesislerinin Roma Dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Kandilli yakınlarından başlayan (Balı Köyü) ve yaklaşık 16 km bir hat boyunca kente ulaşan su şebekesi kent sularının yakınında bulunan bir havuzda toplanmakta ve havuzdan çıkan bir kaç kolla, kanalla su kent alanının merkezine aktarılmaktadır.
Çettepe Fener Kulesi
Kdz.Ereğli’nin kuzeyinde Çeştepe’de deniz seviyesinden yaklaşık 200 m yükseklikte bulunan kulenin Hellenistik Dönemde yapıldığı ve Bizans Döneminde de yeniden inşa edildiği anılmaktadır.
Bizans Sarnıcı Kalıntısı
Kdz.Ereğli Akarca mahallesinde bulunan ve Bizans döneminden kalma olduğu anlaşılan sarnıcın hemen hemen tümü toprak altında bulunmaktadır. Bir hafriyat çalışması sırasında ortaya çıkan sarnıcın tahribata uğramaması için içi doldurulmuş, ancak açık kalan bölümü tahrip olmuştur.
Krispos Anıt Mezarı
Kdz.Ereğli’de gösteriler yapan ve orada ölen eski Mısırlı pandomim sanatçısı Krispos’un anısına yapılmıştır. Kaidesi ile birlikte 2.10 m yükseklikte bulunan anıtın önünde 19 satırdan oluşan ve kazılarak yazılmış bir şiir bulunmaktadır.
Bizans Kilisesi
Kdz.Ereğli Akarca Mahallesinde bulunan kilisenin bulunduğu yerde 1942 yılında yapılan Çelikel Camii yeralmaktadır. Bizans dönemine ait kilisenin döşeme mozaiği ve duvarının bir bölümünde yer alan fresko kalıntıları caminin bodrumunda bulunmaktadır.
Ayasofya Kilisesi (Orta Cami)
Sularla kaplı kent alanının içinde Bizanslılar tarafından inşa edilen Hagia Sophia (Kutsal Akıl) kilisesi, camiye çevrildikten sonra Orhan Gazi ya da Cami olarak anılmaktadır.
Halil Paşa Konağı
Konak, 19. yüzyılın sonlarına doğru Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmış ve antik spoli malzemelerle ilgi çekici bir görünüm kazanmıştır. Ereğli’nin en önemli sivim mimari örnekleri arasında yeralan bu iki katlı kargir konak, müze olarak kullanılmak üzere 1993 yılında restore edilmeye başlanmış ve 1 Ağustos 1998 tarihinde hizmete açılmıştır.
Kdz.Ereğli Müzesi (Halil Paşa Konağı)
Müzenin zemin katında Ereğli ve çevresinden toplanan Grek, Roma, Bizans dönemlerine ait mermer mezar atelleri, figürlü mermer sütun başlıkları, cam kaplar, takılar, çeşitli madeni eserler, kandiller ve figürlerden oluşan arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde ise, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait sütun başlıkları, sütun gövde ve kaideleri, çeşitli mimari parçalar, lahitler ve pandomim sanatçısı Krispos’un anıt mezarı sergilenmektedir.
Filyos Kalesi
Filyos (Tieion,Teion,Tion)
Filyos Nehri' nin Karadeniz' e döküldüğü alanda kurulu Filyos antik kenti, önceleri Billaius adıyla biliniyordu. Bu ad, su geçiti olan yer anlamına gelen Pailaios sözcüğünden türemiştir. Kentin en yaygın adı Tieion' dur. Bu sözcük, kentin kurucusu, din adamı Tios' tan gelmektedir.
Günümüzde birinci ve ikinci derece sit alanları bulunan Filyos' ta, arkeolojik yüzey araştırmalarına göre, antik Tieion kenti bir akrapol, iki nekrapol alan ve sular altında kalan antik bir mendirekten / limandan oluşmuştur.
Romalılar döneminde yapılan kale, harabe durumunda bir mabet (tapınak),amfiteatr ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar, Çayır Mağarası' ndan çıkan suyu kente taşyan su kemeri kalıntıları günümüze kadar ulaşabilen kültür değerleridir.
Bu tarihsel eserlerden kale ve amfiteatr 2001 yılında restore edilmeye başlanmış ve çalışmalar halen sürmektedir.
Kdz.Ereğli (Heraklela Pontike)
MÖ VI. yüzyılda Frig soyundan gelen Mariandinlerce kurulan ve önemli bir ticari iskele (emperion) durumunda olan Kdz.Ereğli adını Yunan mitolojisinin ünlü kahramanı Herkül’den (Herakles) almıştır. Kent Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde de önemini korumuştur. Cehennemağzı Mağaraları’nın bulunduğu Acheron Vadisi Ören yeri başta olmak üzere, Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlılar döneminin ürünleri olan sur kalıntıları, Ereğli kalesi, Herakles (Herkül) sarayı, Çeştepe fener kulesi, Bizans su sarnıcı, Krispos anıt mezarı, Bizans kilisesi, Ayasofya kilisesi ve Halil Paşa konağı yörenin önemli tarihsel kalıntılarıdır.
Filyos (Tieion,Teion,Tion)
Filyos Nehri' nin Karadeniz' e döküldüğü alanda kurulu Filyos antik kenti, önceleri Billaius adıyla biliniyordu. Bu ad, su geçiti olan yer anlamına gelen Pailaios sözcüğünden türemiştir. Kentin en yaygın adı Tieion' dur. Bu sözcük, kentin kurucusu, din adamı Tios' tan gelmektedir.
Yüzüncü Yıl Hizmet Köyü
100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü Projesi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 100. Doğum yılı anısına, Zonguldak 100 Yıl Vakfı tarafından 1981 yılında Başbakanlığın yazılı talimatlarıyla hazırlanmış, dönemin Danışma Meclisi üyesi Dr. Cemil ÇAKMAKLI’ nın öncülüğünde Zonguldak Valiliği, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, Metropoliten Zonguldak Belediyeler Birliği, Amele Birliği, DOKAP ve DEVREKTAŞ sanayi şirketlerinin aktif desteği sonucu gerçekleştirilmiştir.
Yüzüncıyıl Atatürk Hizmet Köyü içerisinde bulunan otelde 200 kişilik sinema düzeninde toplantı - konferans salonu, 230 kişilik restaurant, Green House, bar, masa tenisi bölümleri yer almaktadır. Ayrıca 350 kişilik açık havuzu, 150 kişilik su üstü gazinosu da hizmet vermektedir. 194 dönüm arazi içerisinde tenis kortları, futbol sahası, çay köşkü, sera - piknik alanları, gezi parkları, anfetheater ve hediyelik eşya reyonları bulunmaktadır.
100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü, inanılmaz doğa güzellikleri arasında bir camping alanına da sahiptir. Zonguldak-Bartın-Karabük illeri coğrafyasının ortasında yer alan 100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü, konuklarına Amasra, Safranbolu, yedigöller, Kdz.Ereğli, Zonguldak, Filyos turları sunarak bölgenin tarihsel, turistik ve doğal zenginliklerinden yararlanma olanağı sağlamaktadır.
Günübirlik gezilerde binlerce bitki çeşidini barındıran zengin doğal dokuyla, Zonguldak’ın zengin mağaraları, Karadeniz’in ilginç koyları, kumsalları, deniz ve deniz ürünleriyle kucaklaşabilirsiniz. 100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü’nde ekolojik tarım ürünleri sunulmaktadır
Zonguldak 100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü Ankara' dan karayolu ile (binek oto ile) yaklaşık 2,5 saat ,İstanbul' dan ise yaklaşık 4 saat mesafededir.
Gökgöl Mağarası
Gökgöl Mağarası, Zonguldak - Ankara karayolunun hemen Zonguldak girişinde, yolun sağ kenarında yer almaktadır.
Mağara içi damlataş birikimi yönünden son derece zengin olan Gökgöl Mağarası, traverten, sarkıt, dikit sütunlar ve damlataşlar ile süslüdür.
Gökgöl Mağarası' nın ilk 875 metresi turizm amaçlı kullanıma açılmıştır. Girişten Büyük Çöküntü Salonu' na kadar uzanan bu bölüm 2-15 metre genişlik, 1-18 metre yükseklikte olup, Fosil Giriş, Damlataşlar Galerisi, Çöküntü Salonu, Muhteşem Salon, Büyük Çöküntü Salonu ve Harikalar Salonu gibi adlarla nitelendirilmiştir. Aydınlatması yapılan bu alanda yürüyüş parkuru, köprüler ve seyir terasları bulunmaktadır.
Ziyaret edenlerin yoğun ilgisini çeken Gökgöl Mağarasının yapılan araştırmalara göre astım hastalığına iyi geldiği belirtilmektedir. Yaz günlerinde doğal bir klima özelliğindeki Gökgöl Mağarası ziyaret edenler için tam bir cazibe merkezidir. Mağaranın 875 metresinden sonraki bölümlerinin hizmete girmesi için zonguldak Valiliğince etüd çalışması başlatılmış, devam etmektedir.
Zonguldak, ülkemiz ana karayolu güzergahlar üzerinde değildir. Bu nedenle Zonguldak' a düzenlenecek gezilerin il coğrafyası ile sınırlı kalmayıp, Batı Karadeniz tur organizasyonu içinde olması daha doğru olur.
Zonguldak, mavi ile yeşilin kucaklaştığı şirin, serin bir coğrafyaya;kara,deniz,hava ve demiryolu gibi farklı ulaşım olanaklarına sahiptir.
Çaycuma Havaalanı
1830 x 30 m.lik pist uzunluğu ve 2 500 m² lik apronu olan havaalanı geçtiğimiz yıllarda açıldıktan sonra hiç uçak inmeden yeterli yolcu olmadığı düşünülerek kapatılmıştır.
2000 yılından beri atıl vaziyette duran Çaycuma Havaalanının gerek ilimizin gerekse bölgemizin ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlayacağı düşüncesinden hareketle Valiliğimiz öncülüğünde 2003 yılından başlayarak özenle yürütülen çalışmalar sonucunda 2007 yılı itibariyle havaalanının tüm teknik problemleri ortadan kaldırılarak hizmete hazır hale getirilmiş. ve havaalanı Uluslararası NOTAM sistemine dahil edilerek hava trafiğine açılmıştır. Havaalanı 2007 yılı sonunda İçişleri Bakanlığınca hava hudut kapısı haline getirilmiştir.
Zonguldak iline Ankara ve İstanbul illerinden Otobüs seferler yapılmaktadır.Ayrıca Ankara - Zonguldak arası yolcu ve yük olarak Demir Yolu Taşımacılığı yapılmaktadır.
Zonguldak Valiliği
Zonguldak Belediyesi
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü
En Çok İzlenenler