Şehir Detay
Batı Anadolu'da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında yer alan Manisa, Ege Bölgesinin ulaşım bakımından önemli bir noktasında bulunan zirai, ticari ve sanayi açıdan gelişmiş bir kentimizdir. Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına inen ilde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır. Tarih boyunca kültür ve sanatın yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği Manisa, kültürel ve doğal zenginlikleri ile ilgi çekici tatil olanakları sunmaktadır.
Yapmadan Dönmeyin
a) Manisa Müzesini, Muradiye Cami, Ulu Cami ve Mesir Macununun saçıldığı Sultan Cami ve külliyesini gezmeden,
b) Ağlayan Kaya Niobeyi görmeden,
c) Spil Dağı’ndan Manisa ve İzmir’i grup vakti seyretmeden,
d) Spil Milli Parkını ziyaret edip, yaban atlarını görmeden,
e) Aigai Antik Kentini gezmeden,
f) Sardes Antik Kenti ve Artemis Tapınağını görmeden,
g) Salihli-Gölmarmara yolu üzerindeki 90 kadar tümülüsün (kral mezarları)yer aldığı Bintepeler Bölgesini gezmeden,
h) Salihli İlçesi civarındaki 15000-25000 yıl öncesine ait fosil ayak izlerini görmeden,
i) Alaşehir’de bulunan St Jean Kilisesini görmeden,
j) Kula İlçesini ziyaret edip, Kula evlerini, geleneksel el sanatlarının hala sürdürüldüğü tarihi çarşısını, peri bacalarını, Divlit Yanardağı ve lav akıntılarını görmeden ve Kula güveç kapamasını, şekerli ve ya otlu pidelerini ve höşmerimini yemeden, leblebisinden tatmadan,
k) Soma – Darkale Köyü’nü görmeden,
l) Salihli’de odun köfte, Manisa’da Manisa kebabı yemeden,
…Dönmeyin.
Müze ve Ören Yerleri
Manisa Müzesi: Yörede bulunan eserler önceleri Muradiye Külliyesi’nin medrese bölümünde depolanmaya başlanmıştır. Zamanla eserlerin çoğalması sebebiyle medrese bölümü dönemin yerel yöneticilerinin girişimleriyle 29 Ekim 1937 tarihinde müze olarak açılmıştır. Medrese bölümü de yetersiz kalınca 1972 yılındaki yenileme çalışmalarından sonra yapılan düzenlemeyle, imarethane bölümü arkeolojik eserlere, medrese bölümü ise etnografik eserlere ayrılmıştır.
Kula Kenan Evren Etnografya Müzesi: Manisa’nın Kula İlçesindedir. 7. Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’in Kula İlçesinde doğduğu ev kamulaştırılmış ve Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiştir. Halen özel müze statüsü ile Kula Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bulunmaktadır.
Aigai Antik Kenti (Manisa-Merkez): Manisa’ya yaklaşık 49 km mesafedeki Köseler Köyü yakınında bulunan ve Nemrut Kale adıyla anılan Aigai, Herodot’un bahsettiği Batı Anadolu’daki 12 Aiol kentinden biridir. Çevreye hâkim bir konumdaki kayalık bir tepe üzerinde bulunan kentin tarihi, M.Ö. 8.yüzyıla kadar inmektedir. M.S. 17 yılındaki depremde büyük ölçüde hasar gördüğü ve onarım geçirdiği, Hellenistik dönemde ise önemli bir ticari merkez olduğu anlaşılan kentte kazı çalışması yapılmamıştır. Kentin surları arazinin durumuna göre inşa edilmiştir. Surlar içinde üç katlı agora ve bu yapıyı taşıyan duvarlar, meclis binası, teras duvarlı stadyum, tiyatro ve Demeter Tapınağı gibi kalıntılar bulunmaktadır.
Tepe Mezarlığı Ören Yeri (Akhisar): Akhisar ilçesinin üzerinde bulunduğu Antik Thyateira Kenti, geçmişi erken bronz çağ dönemine kadar inen bir kenttir. Antik çağda önemli dokumacılık merkezlerinden biri olan Thyateira, bölgedeki başlıca merkezlere ulaşımı sağlayan yolların kesiştiği bir noktada bulunması nedeniyle, askeri ve ticari açıdan da önemli bir kavşak oluşturmaktaydı.
Halk arasında “Tepe Mezarlığı” adıyla anılan semtte yapılan kazılarda, Roma dönemine ait sütunlu bir cadde ile çeşitli mimari parçalar ve sikkeler bulunmuştur. Mevcut kalıntıların yanı sıra, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesi’nde bulunan yedi kiliseden, Thyateira Kilisesi’nin bulunduğu yer olarak da inanç turizmi kapsamında ziyaret edilen önemli yerlerden biridir.
Saittai (Sidas) Antik Kenti (Demirci): Demirci ilçesinin güneyinde, İcikler Köyü sınırları içinde ve köye yaklaşık 5 km mesafede bulunmaktadır. Henüz kazı yapılmamış olmakla birlikte toprak üstünde bulunan birçok mimari parça ile belirgin bir halde olup, önemli bir kent olduğu ve Roma döneminde imar gördüğü anlaşılmaktadır.
Julia Gordos (Gördes): Heyelan nedeniyle daha güneye, şimdiki bulunduğu alana taşınan Gördes ilçesinin bulunduğu eski yerleşim alanın altındadır. Tarihi Hellenistik döneme kadar inen kentte, toprak yüzeyinde görünen kalıntı yoktur. Seleukhos, Bergama ve Roma yönetimi altında kaldığı ve geç antik dönemde piskoposluk merkezi olduğu anlaşılmaktadır.
Sardes Antik Kenti (Salihli): Lidya Devleti’nin başkenti olan Sardes Antik Kenti’nin kalıntıları Salihli İlçesi, Sart Kasabası’ndadır. Sart ve yöresinin 5000 yılı aşkın bir süredir çeşitli yerleşimlere sahne olduğu, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğu kazı çalışmalarından anlaşılmaktadır.
Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya döneminin Sardes Kenti, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart ) Çayı’nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kent olmuştu. M.Ö. 7. yüzyıldan başlayarak M.S. 7. yüzyıl erken Bizans dönemine kadar süren 14 yüzyıl boyunca Sardes gerek ulaşım, gerekse idari ve ticari bakımdan önemli bir kent olma özelliğini korumuştur.
İncil’in Vahiy bölümünde, Hıristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rol oynayan Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılan Sardes, dini açıdan da ayrı bir öneme sahiptir.
Hamam – Gimnazyum Kompleksi: İzmir – Ankara yolunun kuzey kıyısında mermerli cadde ve dükkânların arkasında yer almaktadır. M.S. 4. ve 5. yüzyılda kompleksin giriş avlusu olarak kullanıldığı anlaşılan ve mermer avlu adıyla anılan salondaki sütunlardan birinde bulunan kitabeden binanın, Roma İmparatoru Septimius Severus, eşi Julia Donna ve çocukları Caracalla ve Geta’ya adandığı anlaşılmaktadır.
Sinagog: Antrenman sahasının güneyinde yer alan hamam-gimnazyum kompleksine ait büyük bir salon, geç Roma döneminde kentin Musevi cemaatine verilerek sinagog haline getirilmiştir. Bulunan İbranice bir kitabeden, binayı kentin Musevi cemaatine veren imparatorun İmparator Lucius Verus olabileceği anlaşılmaktadır.
Artemis Mabedi: Paktolos (Sart Çayı) vadisinde yer alan Artemis Mabedi, İon tarzındaki en büyük mabetlerden biridir. M.Ö. 4. yüzyılda yapılmış olan mabet M.S. 17 yılındaki depremde ve 3. yüzyıldaki sel baskınında hasar görmüş ve Romalılar tarafından onarılmıştır. Mabedin arka kısmında M.S. 400 yıllarına tarihlenen küçük bir kilise, batı tarafında ise M.Ö. 6.yüzyıla tarihlenen bir sunak bulunmaktadır.
Kaleler
Manisa Kalesi: Manisa’nın hemen güneyindeki Spil Dağı’nın kuzey yamaçlarında kalıntıları görülen kale dış kale ve iç kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Yapım tarihi bilinmemekle beraber 13. yüzyıl başlarına tarihlenebilir.
Yoğurtçu Kalesi: Manisa merkeze 20 km kadar uzaklıkta, Uzunburun Köyü yakınlarındadır. Gediz Vadisi’ne hâkim bir konumda bulunan kalenin 12.yüzyıl sonları veya 13.yüzyıl başlarında yapılmış olması muhtemeldir.
Camile-Kiliseler-Sinagoglar
Ulu Camii ve Külliyesi: Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde, şehre hâkim bir konumda yer alan külliye cami, medrese ve türbe ile kuzeydoğusundaki hamamdan meydana gelmiştir. Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından 1366 yılında Mimar Emet Bin Osman’a yaptırılmıştır. İnşasında kaba yontu taş, tuğla ve bazı antik mimari unsurlar kullanılmıştır.
Çeşnigir Camii: Eski garaj civarındaki Esnaflar Parkı’nın güney kenarında bulunan cami, 1474 yılında Fatih Sultan Mehmet’in azatlı kölesi Çeşnigir Sinan tarafından yaptırılmıştır.
İvaz Paşa Camii: Karaköy semtindeki yer alan cami, 1484 yılında İvaz Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Hatuniye Camii ve Külliyesi: Manisa merkezde bulunan 1490 yılında II. Bayezid’ın eşi Hüsn-i Şah Sultan tarafından yaptırılan külliye cami, medrese, imarethane ve sübyan mektebinden oluşmaktadır.
Sultan Camii ve Külliyesi: Manisa merkezde bulunan 16.yüzyıl Osmanlı mimarisinin ildeki en önemli örneklerindendir.
Muradiye Camii ve Külliyesi: III. Murat adına 1583-1592 yılları arasında yaptırılan külliye cami, medrese, imarethane ve dükkânlardan oluşmakta, Manisa merkezde bulunmaktadır.
Dilşikar Hatun Camii ve Külliyesi: Külliye 16.yüzyılda Manisa Alaybeyi olan Ferhat Ağa ve eşi Dilşikar Hatun tarafından inşa ettirilmiştir. Manisa merkezdedir.
Paşa Camii ve Hamamı: Akhisar’da bulunan yapı 1469 yılında Sarı Ahmet Paşa adına yapılmış, revaklı, ferah bir camidir.
Yeni Camii ve Külliyesi: II. Bayezid’ın eşi Gülruh Sultan tarafından yaptırılan külliye, cami, hamam, medrese imaret ve bedestenden oluşmaktadır. Külliyeye ait, Akhisar Belediye meydanındaki Yeni Camii tek kubbeli tek minareli bir camidir.
Şeyh Sinan Camii: Alaşehir fatihlerinden olduğu anlaşılan Mahmut Fakih oğlu Şeyh Sinan tarafından yaptırılmıştır.
Yıldırım Bayezid Camii: Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan cami, Ankara Savaşı’nın çıkması üzerine yarım kalmış ve çatısı ahşap olarak tamamlanmıştır. Alaşehir ilçesindedir.
St. Jean Kilisesi: Alaşehir’in üzerine kurulu olduğu Antik Philadelphia Kenti’nin akropolü durumunda olan Toptepe düzlüğündeki tapınak kalıntıları, Toptepe’nin kuzey eteklerinde erken Roma dönemi tiyatro kalıntıları, Bizans döneminde yapılmış olan surlar doğu kapısı ve M.S. VI. yüzyıla ait St. Jean Kilisesi en önemli eserlerdir. Havarilerden Ioannes adına yapılan, Ege Bölgesi’ndeki Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait yedi kiliseden biri olan St. Jean Kilisesi’den biridir.
Şahuban Camii: Gölmarmara’da bulunan cami Sarı İbrahim Paşa’nın kızı Şahuban Hatun tarafından, Şahuban Kadın Külliyesi’nin bir bölümü olarak 15.yüzyılda yaptırılmıştır.
Halime Hatun Camii ve Külliyesi: 566 yılında Manisa’da doğmuş olan, Sultan III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmet, 1584 yılından, III. Mehmet olarak tahta çıktığı 1595 yılına kadar Manisa’da sancakbeyi olarak görev yapmıştır. Dadısı ve sütannesi Halime Hatun adına Gölmarmara’da yaptırmış olduğu külliye, cami, medrese ve imaretten oluşmaktadır. 17. yüzyıl sonlarında külliyeye gelir sağlamak amacıyla bir de çifte hamam ilave edilmiştir.
Kurşunlu Camii: 15. yüzyıl sonlarında Saruhanoğulları’ndan Hoca Seyfettin Bey tarafından yaptırılmış olan cami Selçuklu mimari tarzında inşa edilmiştir.
Ayn-i Ali Camii: Manisa merkezde bulunan camiinin 17.yy’ da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Sinagog: Salihli İlçesinde bulunan Sardes Antik Kentindeki, antrenman sahasının güneyinde yer alan hamam-gimnazyum kompleksine ait büyük bir salon, geç Roma döneminde kentin Musevi cemaatine verilerek sinagog haline getirilmiştir.
İbrahim Çelebi Camii: 1549 tarihli, kare planlı tek kubbeli bir camidir. Manisa merkezdedir.
Lala Paşa Camii: İl merkezinde bulunan camii Lala Paşa tarafından 1596 tarihinde yaptırılmıştır.
Derviş Ali Camii: Anafartalar Mahallesi'ndeki Derviş Ali ismiyle bilinen cami, 15. yüzyılda yapılmış ve 19. yüzyılda tamamen yanmıştır. 1894 yılında enine dikdörtgen planlı ve ahşap düz tavan örtülü bir biçimde yeniden yapılan cami, ismini ve yerini yaşatmış bir belge olarak günümüze aktarılmıştır. Manisa merkezdedir.
Alaybey Camii: İl merkezinde olan cami Alaybeyi Ferhat Ağa tarafından 1571 yılında yaptırılmıştır.
Sarabat Camii: 1649 tarihli camii il merkezinde bulunmakta, Orta Anadolu Selçuklu minarelerini hatırlatmaktadır.
Hüsrev Ağa Camii: İnşa tarihi kesin bilinmeyen Hüsrev Ağa Camii kare planlı ve tek kubbelidir.
Akhisar Ulu Camii: Eski bir kiliseden çevrilmiş olan caminin yapılış tarihi bilinmemektedir.
Soma Darkale Minareli Camii: Darkale’nin minareli tek camisidir. Soma ilçesindedir.
Çarşılar-Bedestenler-Hanlar
Rum Mehmet Paşa Bedesteni: Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından biri olan Rum Mehmet Paşa tarafından İstanbul'da yaptırılan cami ve medreseye vakıf olarak inşa edilmiştir.
Yeni Han: Hacı Mehmet Sadık Bey tarafından yaptırılmıştır. 19. yy.la tarihlenir. Merkezde bulunmaktadır.
Kurşunlu Han: 1497 yılında Sultan II. Beyazıt'ın Hatunu Hüsnüşah Sultan tarafından inşa ettirilen Hatuniye Camisi ile birlikte külliye olarak yaptırıldığı sanılmaktadır.
Türbeler
Saruhan Bey Türbesi: Yöreye has bir plan tipinin ilk örneklerinden olan Saruhan Bey’in Muradiye Camii’nin batısındaki türbesi, torunu İshak Çelebi tarafından yaptırılmıştır.
Revak Sultan Türbesi: Yapım tarihi belli olmayan türbe Niobe (Ağlayan Kaya) yakınlarındadır.
Yedi Kızlar Türbesi: Karaköy semtinde yer alan türbe Saruhan Bey’in eşi Gülgün Hatun tarafından yaptırılmıştır. 14.yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.
22 Sultanlar Türbesi: 15.yüzyıl sonlarında, Manisa’da sancak beyi olarak görev yapan Osmanlı şehzadelerinin yakınları için yapılmış olan türbede, sekizi erkek, diğeri kadın ve çocuklara ait 22 sanduka bulunmaktadır.
Tabduk Emre Türbesi: Kula’ya bağlı Emre Köyü’nde H. 954 yılına tarihlenen bir çeşme, iki hamam kalıntısı ve medrese temeli günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Korunan Alanlar
Niobe (Ağlayan Kaya): Karaköy semti Çaybaşı Mevkii’nde kadın başı şeklindeki bu kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında “Ağlayan Kaya” adıyla anılırdı. Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünen bu kaya en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.
Kybele Kaya Anıtı: Değişik kültürlerde Kubaba, Marienna, Hepat, Artemis, Venüs gibi farklı isimlerle anılan ve yeryüzündeki bütün canlıların anası olduğuna inanılan bereket tanrıçası Kybele’nin kaya kabartması, Manisa’ya 7 km uzaklıktaki Akpınar Mevkii’ndedir.
Kula Evleri: Sivil Osmanlı mimarisinin özellerini taşıyan genellikle 18. ve 19. yüzyıl yapısı evleriyle ünlü, görülmeye değer açık hava müzesi gibidir.
Peri Bacaları (Kula): Kula ve çevresi, volkanik orijinli jeolojik yapı arz etmektedir. Burgaz Mevkii’nde Gediz Nehri’nin üst kısmında, ısı değişiklikleri, yağmur, rüzgar ve erozyon neticesinde oluşmuş, peri bacaları görünümlü doğal oluşumlar görülür.
Kula Volkanları: Kula yöresinde volkanik etkinlikler dördüncü zamanın başlarına kadar sürmüş ve genç volkanlar oluşmuştur. Sönmüş küçük volkanların bulunduğu bu alanda, çeşitli dönemlerde püskürmeler olmuş ve lav akıntıları çevreye yayılmıştır. Bu özelliğinden dolayı tarihte Kula ve çevresine Yanık Ülke (Katakaumene) denilmiştir. İzmir – Ankara yolu üzerinden de izlenebilen volkanik tepelerin en büyükleri Sandal ve Kara Divlit’tir.
Bintepeler (Salihli): Salihli-Gölmarmara yolu üzerinde ve Gediz Nehri ile Marmara Gölü arasında kalan arazide irili ufaklı 90 kadar tümülüsün yer aldığı bir kral mezarlığı bulunmaktadır. Tümülüslerde ölü gömülen taş odalar yer almaktadır. En büyükleri Krezüs’ün babası Kral Alyates ile Kral Gyges’e ait olan tümülüslerin hemen hepsi ilk ve orta çağlarda tahrip edilmiştir.
Fosil Ayak İzleri (Salihli): Salihli ve Köprübaşı ilçeleri sınırına yakın konumda bulunan Köprübaşı – Çarıklar Köyü Nebiler Mevkii ile Salihli – Sindel Köyü Çakallar Tepesi civarında, günümüzden 15.000 – 25.000 yıl öncesine ait fosil ayak izleri bulunmaktadır. Killi, ıslak çamur tabakasında oluşan izler, sıcak volkan küllerine maruz kalması neticesi tuğla gibi pişerek binlerce yıldır şekillerini muhafaza etmiştir.
Darkale – Tarhala (Soma):Tarihi Bergama Krallığı dönemine kadar inen köyün eski adı Tarhala’dır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemini hatırlatan, set üzerine yapılmış manzaralı evleri, dar sokakları ve Kırkoluklu Camii, Minareli Camii, bedesteni, hamamı ile görülmeye değer yerlerden biridir.
Sinan Bey Medresesi (Manisa-Merkez): Karaköy semtinde yer alan medrese, 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet’in müderrislerinden Titrek Sinan Bey tarafından yaptırılmıştır.
Mevlevihane: (Manisa-Merkez): Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde 1369 yılında İshak Çelebi tarafından yaptırılmış olan Mevlevihane, projesi Mimar Emet Bin Osman’a ait bir tekkedir.
Darphane (Manisa-Merkez): Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde, Ulu Camii’nin batısında yer alan kare planlı, iki katlı, üzeri kubbe ile örtülü olan bina kesme ve moloz taştan yapılmıştır.
Hamamlar
Dere Hamamı (Gülgün Hatun Hamamı): Gülgün Hatun tarafından yaptırılmıştır, 14. yy.'a tarihlenmektedir.
Çukur Hamam: İshak Çelebi vakfiyesinde akar olarak belirtilen iki hamamdan biri Çukur Hamam'dır ve Ulu Cami'nin kuzey-doğusundadır.
KaraköyHamamı: Yan yüzleri kapalı ön cephesi iki bizanten başlıklı mermer sütunlara oturan üç sivri kemerden ibaret revak sistemi hamamın giriş mahallidir. Cephesi kırmızı tuğla ve beyaz derzlerle yapılmış, geometrik motif ve zencereklerle süslüdür. Hamam tromp bingilere oturan bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin üstü Bursa anıtsal yapılarında görülen özellikteki kiremitlerle kaplanmıştır. Kubbenin tepesinde altıgen formlu bir aydınlık feneri bulunmaktadır.
Hüsrev AğaHamamı: Kagir bir yapıdır. Günümüzde çok harap durumda olup bir çırçır fabrikasının deposu olarak kullanılmaktadır
Alaca Hamam: 15. yüzyıla tarihlenen bir çifte hamamdır.
Cumhuriyet Hamamı: Yakut Ağa hayırlarından olan ve bugün Cumhuriyet Hamamı adını taşıyan yapı 16. yy.da inşa edilmiştir.
Mesire Yerleri
Sultan (Kiraz ) Yaylası (Manisa-Merkez): Manisa’nın güneybatısında, Spil Dağı’na çıkarken sağa ayrılan bir yolla ulaşılan yayla, Manisa’ya 14 km mesafededir. Kiraz bahçeleri, çam ağaçları, soğuk suyu ve serin havası ile kente yakın piknik yapılabilecek alanlardan biridir.
Süreyya Ormaniçi Dinlenme Yeri (Manisa-Merkez): Manisa-İzmir karayolu üzerinde, Manisa’ya 8 km, İzmir’e 22 km uzaklıktadır. Restorant, büfe, piknik ve oyun alanlarının yer aldığı, toplam 5 hektarlık bir alan üzerine kurulu, günübirlik kullanıma yönelik bir yerdir.
Akpınar (Manisa-Merkez): Manisa- Turgutlu yolu üzerinde, Manisa’ya 7 km uzaklıktadır. Spil Dağı eteklerinde, yolun kenarında yer alan Akpınar, kente yakınlığı nedeni ile geçmişte rağbet gören piknik alanlarından biriydi. Az yukarıda, Spil Dağı’nın Gediz Ovası’na bakan kuzey eteklerinde Kybele bereket tanrıçasının rölyefi bulunmaktadır. Şu anda Manisa Belediyesi’nin su kaynakları ve koruma alanı konumundadır.
Çınarlı Çeşme (Manisa-Merkez): Manisa Merkez ilçeye bağlı Osmancalı yolu üzerindedir. Manisa’ya 26 km uzaklıkta bulunan piknik yerinde orman örtüsünün yanı sıra içme suyu ve tuvalet mevcuttur.
Çağlak Deresi (Akhisar): Manisa’ya 56 km kadar mesafede, Akhisar İlçesi’nin kuzeydoğusundaki Kargın Köyü yakınlarındadır. Çağlak Deresi’nin geçtiği çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı mesire yerinde, her yıl Mayıs ayının ilk ya da ikinci haftasında, yerel nitelikteki Çağlak Festivali gerçekleştirilmektedir.
Süleymanlı Çamlığı (Akhisar): Akhisar- Kırkağaç karayolunun 12. km’sinde Süleymanlı Kasabası yakınlarında, zengin orman örtüsüne sahip, içme suyu ve tuvaleti olan bir piknik alanıdır.
Güldürdek (Demirci): Demirci’ye 22 km uzaklıkta, Söğütçük Köyü yolu üzerindedir. Karaçam ormanı içinde bulunan piknik alanında, 2 beton, 4 toprak gölet, kır gazinosu, oyun alanları, banklar, içme suyu ve tuvalet mevcuttur.
Marmara Gölü (Gölmarmara): Akhisar veya Salihli üzerinden, ya da Saruhanlı’ya bağlı Halit Paşa Kasabası üzerinden ulaşılabilen Marmara Gölü, Manisa’ya 63 km mesafededir. 3400 hektarlık bir alanı kaplayan göl, denizden 74 m yükseklikte ve 3-4 m derinliğindedir. Etrafı sulak çayırlar ve sazlıklarla kaplı olan gölü kuzey, güney ve batı yönlerinde çevreleyen kanallarda da görülen sık ve zengin bitki örtüsü, kuş çeşitliliğine imkân veren zengin bir doğal çevre oluşturmaktadır.
Akpınar (Gölmarmara): İlçe merkezinin 4 km kadar doğusunda bulunan mesire yeri, Marmara Gölü’ne karışan Akpınar kaynağıdır. Doğal güzelliğe sahip sakin bir dinlenme alanıdır.
Kocamurtluk (Gördes): Akhisar-Gördes karayolu üzerinde, Gördes’e 1,5 km uzaklıkta, Kocamurtluk Muhafaza Ormanı içindeki piknik yerinde banklar, ocaklar, içme suyu ve tuvalet mevcuttur.
Kırkağaç Çamlığı (Kırkağaç): Kırkağaç-Soma yolu üzerinde, Kırkağaç’a 4 km, il merkezine 83 km uzaklıkta, içme suyu, tuvaleti, piknik bankları bulunan, çam ağaçlarıyla kaplı, ormaniçi dinlenme alanlarından biridir.
Demirköprü Barajı (Salihli): Manisa merkeze 105 km uzaklıktaki Demirköprü Barajı’nda çalışanların lojmanlarının bulunduğu, çamlık ve bahçelik bir alandır. Bir gazinonun da bulunduğu baraj çevresinde piknik yapılabilmektedir.
Sevişler Barajı (Soma): Soma – Savaştepe yolundan sapılarak ulaşılan Sevişler Barajı, Soma Termik Santral ünitelerinin su ihtiyacının karşılanması ve Bakırçay’ın yol açtığı taşkınları önlenmesi amacıyla yapılmış ve 1981 yılında tamamlanmıştır. Baraj gölü kenarı piknik ve balık avcılığı için uygun bir ortam oluşturmaktadır.
Ovacık Yaylası (Turgutlu): Manisa’ya 62 km, Turgutlu’ya 31 km kadar mesafede bulunan Ovacık Yaylası, Turgutlu İlçesi’ne bağlı Kuşlar Köyü yakınındadır. Ormanlık alan içinde geniş bir düzlüğün yer aldığı piknik alanında lokanta, içme suyu ve WC mevcuttur.
Korunan Alanlar ve Orman Kampları
Spil Dağı Milli Parkı: (Manisa-Merkez): Spil Dağı 1969 yılında milli park ilan edilmiştir. Milli Parkı jeolojik, morfolojik, arkeolojik ve mitolojik özelliklerinin yanı sıra, dağcılık sporuna uygun ve önemli bir rekreasyon alanıdır. Mitolojide Kybele, Niobe, Tantalos ve Pandereos ile ilgili öykülerde adı geçen Spil Dağı’nın eteklerinde Tantal Kalesi kalıntıları, bereket tanrıçası Kybele’nin rölyefi, Niobe Ağlayan Kaya ve Bizans Dönemi’nden kalma Magnesia Kalesi’nin kalıntıları yer almaktadırlar. Ayrıca bölgede bulunan yüksek kapasiteli otellerde konaklamak mümkündür.
Mevlevihane Ormaniçi Dinlenme ve (Poligon) Trap Alanı (Manisa-Merkez): Spil Dağı’nın Manisa’ya bakan eteklerinde, şehir merkezinden 3 km’lik bir yolla ulaşılan, milli park yolu üzerindeki Mevlevihane, günübirlik kullanıma yönelik büfe, ocak, piknik ve oyun alanları, içme suyu imkanlarına sahip 12 hektarlık bir piknik alanıdır. 1369 yılında Saruhanoğulları’ndan İshak Çelebi tarafından yaptırılmış Mevlevihane’nin yakınında bulunması nedeniyle bu ad ile anılmaktadır.
Kaplıcalar ve İçme Suları
Kurşunlu Kaplıcaları (Salihli): Manisa’ya 65 km, Salihli’ye 5 km uzaklıkta bulunan Kurşunlu Kaplıcaları’na, Salihli’ye varmadan, İzmir-Ankara yolundan güneye doğru dönen 2 km’lik bir yolla ulaşılmaktadır. Kurşunlu Çayı vadisi içinde yeralan tesisler konumu, yeşil dokusu ve manzarası nedeniyle, kaplıca özelliğinin yanısıra piknik ve günübirlik kullanım amacıyla da rağbet görmektedir.
Sart Kaplıcaları (Salihli): Bozdağ eteklerinde, Salihli ilçesi’ne bağlı Çamurhamamı Köyü sınırları içinde yeralan Sart Kaplıcaları ya da halk arasındaki adıyla “Çamur Hamamları”, Salihli’ye 11 km, Manisa’ya ise 68 km uzaklıktadır. Kalsiyum, sodyum bikarbonat ve sülfür içeren suyun sıcaklığı 52 ºC, debisi ise3 lt/sn dir.
Urganlı Kaplıcaları (Turgutlu): Manisa’ya 54 km, Turgutlu’ya 17 km uzaklıkta bulunan tesislere, İzmir-Ankara karayolundan sapılan Urganlı yolu üzerinden ulaşılmaktadır. İkinci derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerinden olan Urganlı Kaplıcaları’nın bikarbonatlı, sodyumlu ve karbondioksitli sularından banyo olarak romatizma, kırık-çıkık, kireçlenme, siyatik, egzama, hemoroit, cilt ve kadın hastalıkları, içmece olarak da mide, böbrek ve bağırsak hastalıklarında yararlanılmaktadır.
Emir Kaplıcaları (Kula): Kula’ya 19 km, Kula-Selendi yoluna 3 km uzaklıkta bulunan Şehitlioğlu Köyü sınırları içinde bulunan kaplıcanın il merkezine uzaklığı 137 km’dir. Tesis civarında bulunan tarihi hamam kalıntılarından, asırlardır yararlanılan bir kaynak olduğu anlaşılmaktadır.
Saraycık Kaplıcaları (Demirci): Köprübaşı-Demirci yolu üzerinden ulaşılan, Demirci İlçesi’ne bağlı Saraycık Köyü sınırları içinde bulunan kaplıca, Demirci’ye 40 km, il merkezine 124 km mesafededir. Kaynak yakınındaki Geç Roma dönemine ait hamam kalıntılarından çok eski bir kaynak olduğu anlaşılmaktadır.
Hisar Kaplıcaları (Demirci): Demirci’ye 4 km, il merkezine 165 km uzaklıkta bulunan Hisar Kaplıcaları’nda üç ayrı kaynaktan çıkan sular banyo ve içme kürü olarak kullanılmakta, banyo olarak romatizma ve metabolizma hastalıklarında, içme kürü olarak da mide ve bağırsak hastalıklarında yararlanılmaktadır.
Menteşe Kaplıcaları (Soma):Soma İlçesine bağlı Menteşe Köyü yakınında olup, ilçe merkezine 30 km. uzaklıktadır. Sodyum, kalsiyum içeren bikarbonatlı sülfatlı sularının sıcaklığı 85 ºC dereceye ulaşmaktadır. Romatizma, siyatik, nevralji ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.
Sarıkız Ilıcası (Alaşehir): Alaşehir ilçe merkezinin güneydoğusunda, Sarıkız madensuyu yakınında su romatizma, cilt ve sinir hastalıkları ile zihin ve beden yorgunluklarında kullanılmaktadır.
Alaşehir Sarıkız Madensuyu (Alaşehir): Alaşehir’in güneydoğusunda, Bozdağ’dan inerek Alaşehir Çayı’na karışan derenin kenarından çıkan Sarıkız madensuyu, az miktarda karbondioksit içeren sindirim kolaylaştırıcı özellikte mide, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında yararlı bir sudur. Aynı adla şişelenerek piyasaya verilmektedir.
Kula Acısu Madensuyu (Kula): Kula-Selendi yolu üzerinde, Gediz Nehri kenarından çıkan acısu Kula’ya 18 km uzaklıktadır. 18ºC olarak yüzeye ulaşan suların mide, barsak, karaciğer ve safrakesesi üzerinde olumlu etkileri vardır. Kaynağın yanındaki tesiste şişelenerek tüketime sunulmaktadır.
Salihli Madensuyu (Salihli): Kurşunlu Kaplıcaları yakınında, Allahdiyen Köyü sınırları içinde bulunan kaynağın suyu, bikarbonatlı, sülfatlı ve hafif gazlı sular grubundandır. 41ºC de yüzeye ulaşan sular, kaynak yakınındaki tesiste şişelenmektedir.
Bardakçı Köyü İçmesi (Demirci): Manisa’ya 179 km mesafede bulunan Bardakçı Köyü’ne, Demirci ilçe merkezinin kuzeybatısından, ilçe merkezinden 20 km. bir yolla ulaşılır. Köyde bulunan içmenin suyu, böbrektaşı ve mide rahatsızlıklarında kullanılan soğuk bir sudur.
Karayolu: Otobüs Terminali, kent merkezine 600 - 700 m. uzaklıktadır.
Demiryolu: Tren İstasyonu, kent merkezine 600 - 700 m. uzaklıktadır. Manisa-Ankara, Manisa-İzmir, Manisa-Bandırma demiryolu bağlantıları mevcuttur.
Havayolu: Hava yolunu kullanmak isteyenler için İzmir Adnan Menderes Hava Limanı idealdir.
Manisa Valiliği
Manisa Belediyesi
Manisa Emniyet Müdürlüğü
En Çok İzlenenler