Batı ülkelerinde çocuk ölümlerinin yarıdan fazlası trafik kazalarına bağlıdır. Zamanında getirilmiş yasal önlemler, bu ölümlerin bir dereceye kadar da olsa önlenmesinde büyük rol oynar. Gene de herhangi bir önlemin etkili olabilmesi için herkesin katılımının gerektiği unutulmamalıdır.
Yaşam koşullarının düzelmesi, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi konusundaki etkili kampanyalar (aşı vb) ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler Batı ülkelerinde çocuk ölümlerini büyük ölçüde azaltmıştır. Ama toplumsal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler, özellikle kent trafiğinin yoğunlaşması, otomobil kazalarının sayısında Önemli bir artışa neden olmuştur. Bu kazalar sonucunda çocuk ölümleri de artmaktadır.
Trafik kazaları çocuk ölümlerinin yüzde 50′den fazlasının nedenidir. Bu sayı çok yüksek olmakla birlikte, kazalardan kaynaklanan yaralanma ve sakatlıkları kapsamamaktadır.
Otomobilde yaralanma
Yaralanmanın derecesi, kaza koşullarına bağlıdır. Çarpışmadan kaynaklanan bir zarar ya da doğrudan yaralanma söz konusu olabilir. Bu tür kazalarda kişinin zarar görmesinin en önemli nedeni, yüzde 57′si su olan insan vücudunun dayanıksızlığı ve araba¬nın içinde ya da dışarıda bulunan sert nesnelerdir. Bu durumlarda görülen zarara ivme zararı adı verilir. İvmeyi gerçekleştiren motorlu araç ne kadar hızlıysa, kaza da o kadar ağır olur. Bu kazaların çocuklar için çok daha ağır olabileceği açıktır. Bunun birinci nedeni, çocuklarda vücudun henüz tam katılaşmış olmamasıdır (su oranı yüzde 70-75′e kadar çıkar); ikinci neden ise vücut kütlesi küçük olduğundan çarpışmaya daha az dayanıklı olması ve henüz kendini bilinçli biçimde koruma sürecinin gelişmemiş olmasıdır.
Kaza, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da belirlendiği gibi ani, istek dışı ve bir dış güç etkisiyle meydana gelen olaydır. Ama kaçınılmaz ve önlenemez bir olay olduğu düşünülmemeli, kazaya karşı önlemler ihmal edilmemelidir.
Önlemler
Kaza dinamiğinin otomobil kazasındaki yerini değerlendirdikten sonra, gerekli önlemler açıklık kazanır. Çocuk, sert bölümlere çarpmasını önlemek için arabanın en emin ve korunaklı yerine oturtulmalıdır. Bu tür önlemlerin gereği evrensel olarak kabul edilmiştir; örneğin yetişkinler için kemer takma zorunluluğu vardır. Ama küçük ve çok değişik boylarda olmaları nedeniyle çocuklarda bu sorunun çözümü daha güçtür. Çocuk iskeletinin yetişkine göre daha az koruma sağlaması, kemiklerinin daha narin ve yumuşak olması da önemli bir etkendir.
Bağırsaklar özellikle zayıftır ve yetişkinlerde emniyet kemerine dayanak oluşturan leğen kemiğinin böğür çıkıntısı çocukta henüz gelişmemiştir. Ayrıca çocuğun vücut bölümleri arasındaki oranlarda değişkenlik ağırlık merkezini yükselterek vücudun üst bölümünün ivme ile daha çok hareket etmesine yol açar. Koltuklar vücuduna göre büyük olduğundan çocuğu bacaklarını yayarak oturmaya zorlar ve dolayısıyla ağırlık merkezi yükselir.
Dolayısıyla otomobil yolculuğunda çocuklar için daha uygun ve özel sistemler gerekmektedir. Bu sistem, oto¬mobil koltuğuna bağlanmış bir çocuk koltuğu olabilir; çocuk, bu koltuğa da emniyet kemeriyle bağlanmalıdır.
Türkiye’de de 1993 yılı başından bu yana ön koltuklarda oturanların emniyet kemeri kullanması zorunludur. Ama bu zorunluluk arka koltuklar için getirilmediğinden, çocuklar açısından fazla değişildik olmamıştır. Gene de emniyet kemeri uygulamasının genel olarak birçok ülkede ölüm sayısını ve yaralanmaları önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir.
Büyüyen çocuk vücudunun boyutları sürekli değişir. Bu yüzden, koruma sistemlerinin çocuğun kilo ve yaş grubuna göre düzenlenmesi zorunludur.
Çocuklar için çeşitli boylarda çocuk koltukları bulunmaktadır:
• 0-9 aylık (9 kiloya kadar) çocuk, koltuğu, sürücünün yanındaki ön koltuğa gidiş yönünün tersine yerleştirilip normal emniyet kemeriyle bağlanır.
• 9 ay-4 yaş (9-18 kilo) arasındaki çocuklar için çocuk koltuklan kullanılır. Bunlar arka koltuğa yerleştirilmiş bir koruma yastığının üzerinden geçen emniyet kemeriyle sıkıca bağlanır.
• 4-6 yaş (15-25 kg) arasındaki çocuklar için üzerinden emniyet kemeri geçen koruyucu oturaklar kullanılır. Bunlar da gene arka koltuğa yerleştirilir.
• 6-12 yaş (22-36 kg) arasındaki çocuklar için yetişkinlerin emniyet kemeri kullanılır ama çocuğun üzerine oturduğu koltuk anatomik bir plastik yastıkla yükseltilir.
Bu kurallar, çocuğun hastaneden eve taşındığı ilk yolculuğundan başlayarak en uygun biçimde korunmasını öngörmektedir. ABD’nin California eyaletinde doğum hekimleri, yeni doğan bebek eve gideceğinde, ana babaya, çocuğun güvenlik sistemiyle donatılmış bir araçla yolculuk edeceğine dair yeminli bir belge imzalatırlar. Gidiş yönünün tersine yerleştirilmiş bir çocuk koltuğu yeni doğanı taşımada kullanılan koltuğun sırtı, gidiş yönünün tersine doğru takılır. Bu konum şaşırtıcı görünebilir, ama aşağıaki nedenlerle çok doğrudur:
• Bebeğin, Öteki vücut bölümlerine göre daha ağır olan kafasının ani bir hareketle öne itilmesi ve bunun sonucunda gelişebilecek boyun bölgesi lezyonlan önlenebilir.
• Emniyet kemerinin, oturaktaki bebeğin karın bölgesinde hasara yol açması önlenmektedir; bebeklerde vücudun bu bölümü, daha önce de belirtildiği gibi çok daha kolay incinir.
• Çarpışma sırasında çocuğun sırtı, yaslandığı koltuğun arka bölümü tarafından korunur.
Yorum yapılmamış.