Şehir Detay
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana'nın tarihi, coğrafi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yıllarına dek uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititler'den Osmanlı'ya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetlerin beşiğidir. Yaygın görüşe göre Adana, adını Yunan mitolojisine göre Gök tanrısı Uranus'un oglu Adanus 'dan almıştır.
Ancak bu konuda başka muhtelif görüşler de ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö. 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden Uru Adania yani Adana bölgesi olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile Adana isminin en az 3640 yıllık bir geçmişi vardır. Bir başka rivayete göre eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince And ağacı olarak tanınması da kente Adana isminin verilmesinde etkili olmuştur.
Yapılması Gerekenler
•Kent Merkezindeki Bölge Arkeoloji ve Etnografya müzesi, Atatürk evi gezilmelidir.
•Ulu Cami, Sabancı Merkez Cami, Bebekli Kilise, Taş köprü ve Tepebağ eski Adana evleri görülmelidir..Ayrıca merkez dışındaki Anavarza, Şar ve Misis ören yerleri Akyatan ve Ağyatan Kuş Cennetleri görülmelidir.
•Adana kebabı mutlaka yenmeli, şalgam suyu ve aşlama (meyan kökünden yapılmaktadır.) içilmelidir. Bici bici'nin tadına bakılmalıdır.Ayrıca halka tatlı yenmelidir.
•Eski çarşılar gezilmeli, Karatepe kilimleri alınmalıdır.
•Altın Koza festivali uzunca yıllardan beri Adana'da yapılmaktadır.
•Hitit, Roma, Bizans Osmanlı Dönemlerine ait eserlerin bulunduğu Arkeoloji Müzesi, Etnoğrafya Müzesi, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi, Misis Mozaik Müzesi, Anavarza ve Şar ören yerleri ile Misis, Karasus antik kentleri gezilmeye ve görülmeye değer yerlerdir.
•Adana yöresinin zengin bir mutfağı vardır. Yemeklerin başlıca malzemeleri un, Bulgur, Et, sebze çeşitleri, baharat türleri, süt, yoğurt ve çökelektir. Yörenin kendine has ünlü yemeği “Adana Kebabı “ dır. Yanında bol yeşillik ve soğan salatası ile yenir, Şalgam suyu ve ayran içilir. Diğer ünlü yemekleri Cartlak Kebabı,İçli Köfte, Çiğ Köfte, Analı kızlı, Humus, bartefit, sıkma, şırdan, mumbar, etli kömbe, dul avrat çorbası, Yüksük çorbasıvb.dir
Müzeler ve ören yerler
Adana Arkeoloji Müzesi
Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin en eski ilk on müzesinden biridir. Müzede özellikle Gözlükule, Yumuktepe, Sirkeli ve Misis kazılarında çıkarılan, Çukurova’nın zengin tarihine ışık tutan özgün eserler yer almaktadır. Adana kent merkezinde yer alan, geniş bir bahçe ve dört büyük salondan oluşan müzede prehistorik devirlerden günümüze pek çok eser sergilenmektedir.
Etnografya Müzesi
Kuruköprü mevkiinde yer 1845 yılında inşa edilmiş ancak daha sonra terk edilmiş olan kilise binası müze olarak düzenlenmiştir. “Eski Müze” adıyla de bilinen müzede, Çukurova köylerinde ve Toroslar’da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar sergilenmektedir.
Atatürk Müzesi
Müze binası, eski Adana’nın merkezi olan tarihi Tepebağ’da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle Kültür Bakanlığı’nca “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Ramazanoğullarından Suphi Paşa’ya ait olan bu evde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 15 Mart 1923’te eşi Latife Hanım’la birlikte misafir olmuşlardır. Bina, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Derneği’nce zamanın Kolordu Komutanı Bedrettin Demirel’in önderliğinde kamulaştırılmış ve halkın da yardımıyla restore edilmiş ve 1981 yılında ziyarete açılmıştır. Atatürk'ün Adana'ya geliş günü olan 15 Mart tarihi, her yıl resmi törenlerle bu müzede kutlanmaktadır.
Misis Mozaik Müzesi
Müze 1956 yılında Misis Höyüğü'nden çıkan mozaikleri korumak amacıyla kurulmuştur. Bizans devrine ait bir kilisenin zemininde yer alan mozaiklerde Hz. Nuh’un tufan esnasında gemisine aldığı hayvanlar betimlenmiştir. Hayvanların canlı biçimde tasvir edildiği mozaikler, Çukurova mozaik sanatının ne denli ileri olduğunu gösteren örneklerdir. Müze, ören yerlerinden ve Adana Arkeoloji Müzesi’nden getirilen diğer mozaikler ve mimari parçalarla da zenginleştirilmiştir.
Anavarza (Dilekkaya Köyü) Ören Yeri
Adana’nın Ceyhan ilçesi, Kozan-Kadirli yolunun yaklaşık 20. km’sinde Dilekkaya köyü yakınındadır. Çukurova’nın ortasında birdenbire yükselen büyük bir kaya kütlesinin önünde kurulmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde “Anazarbus” olarak anılmıştır. Kentin Roma imparatorluk devri öncesi tarihi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. Roma imparatorlarından Septimius Severus’un, Pescennius Niger ile yaptığı iktidar savaşı sırasında, Severus’un tarafını tutan kent, Severus’un 194 yılında galip gelerek imparatorluğun tek hâkimi olmasından sonra ödüllendirilerek tarihinin en parlak dönemini yaşamaya başlamıştır. M.S.204-205 yılında Kilikia, İsauria ve Likaonia eyale.tlerinin metropolisi olmuştur. Anavarza, 408 yılında antik Kilikia eyaletinin baş kenti olmuştur. Şehrin Kalesi, Roma ve İslami dönemlere ilişkin izler taşımaktadır. Ören yerinde ayakta kalan kalıntılardan surlar, zafer takkı, kale, sütunlar ve mozaikli iki havuz görülmeye değer niteliktedir. Günümüzde açık hava müzesi olarak faaliyet göstermektedir.
Şar (Şar Köy) Ören Yeri
Toros Dağları üzerinde Adana’ya 210 km. uzaklıktaki Tufanbeyli ilçesinin 20 km. kuzeydoğusundaki Şar Köyü’nde yer almaktadır. Şar, Hitit döneminde “Komana” adıyla bilinen önemli bir merkezdir. Ayrıca Roma devrinden kalma açık hava tiyatrosu, Bizans devrinden kalma kilise ve mermer bloklardan inşa edilmiş 6 m. boyundaki "Ala Kapı" görülmeye değer eserlerdendir.
Misis (Yakapınar) Ören Yeri
Misis antik kenti, Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş, Adana’dan sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır. Misis'in tarihi, antik kentin üzerinde bulunduğu ve Neolitik Çağ’a tarihlenen höyük ile başlar. Misis’i Truva kahramanlarından Mopsos’un kurmuş olduğu söylenmektedir. Hitit, Assur, Makedonya ve Seleukosların eline geçmiş, Roma ve Bizans devirlerinde de önemli bir merkez olmuştur. M.S. 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmiştir. 1517 yılından sonra Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiş olan Misis’te bugün ayakta kalmış olan eserler M.S. 4. yüzyıla ait bir bazilikanın mozaik taban döşemeleri, dokuz gözlü bir taş köprü, akropoldeki surlar, sukemerleri ve hamam kalıntıları ile Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan Havraniye Kervansarayı ve tek kubbeli mescittir.
Magarsos Ören Yeri
Adana’nın sahil ilçesi Karataş’ta Dört Direkli mevkiindedir. Antik Kilikia’nın önemli kentlerinden olan Mallos’un dini merkezi olan Magarsos, tapınaklarıyla tanınmış, özellikle Büyük İskender’in dua ettiği Athena Tapınağı ile ün kazanmıştır. Deniz boyunca uzanan şehir surları, tiyatro, stadium, kilise ve hamam kalıntıları ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Ayas (Aigaiai - Yumurtalık) Ören Yeri
Kurulduğu tarih tam olarak bilinmeyen Ayas (Aigaiai) antik kenti Helenistik devirde Bergama’daki gibi dünyanın üç asklepieion tapınağından biri ile ünlü idi. Roma imparatorluk döneminde gelişmesini devam ettiren Ayas, Ortaçağ’da doğunun Akdeniz’e açılan en önemli liman kentlerinden biri olmuştur.
Özellikle Ceneviz ve Venedikli tüccarlar Aigaiai Limanı’nda koloniler kurmuşlardır. Ünlü seyyah Marco Polo Çin seyahati için 1268 yılında bu limandan karaya çıkmış, seyahatini tamamladıktan sonra yine bu limandan gemiye binip Venedik’e dönmüştür. Ayrıca Ayas ve Atlas kaleleri, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan üç katlı gözetleme kulesi, Osmanlı ve Roma hamamları kentin tarihi zenginliğini artırmaktadır.
Akören Ören Yeri
Toroslar üzerindeki Aladağ ilçesinin bir beldesi olan Akören yeni tespit edilmiş bir ören yeridir. Yapılan araştırmalara göre iki mahalleden oluşan ören yerinde ayakta kalmış dört adet kilise, yapı kalıntıları ve caddeler saptanmıştır. Kazılardan elde edilen yazıtların incelenmesinden burasının Roma devrinden beri yayla olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Ceyhan-Sirkeli Muvattali Kabartması ve Ören Yeri
Eski Misis-Ceyhan karayolu üzerinde yer alan Sirkeli köyünde Ceyhan Nehri kenarında bir kaya kütlesinin üzerinde bulunmaktadır.
Yakında Sirkeli Höyüğü bulunur. Hitit İmparatoru Muvattali, Mısır Firavunu Ramses ile yaptığı ünlü Kadeş Savaşı’na giderken buraya uğramış ve bu olaydan sonra Hititler tarafından bu yerin kutsallığına inanılmıştır. Muvattali kabartması Anadolu’daki en eski Hitit kabartması olması ile de ayrı bir öneme sahiptir
Deniz Yolu:
Botaş Limanı : Boru hattı ile Irak'tan gelen ham petrol, yerli ve yabancı gemilerle transit olarak yurt dışına taşınmakta olup, ithal edilen ham petrol ise yerli gemilerle rafinerlere taşınmaktadır.
Toros Gübre Limanı : Tamamı özel sektöre ait olan liman genel limancılığa açılmış olup, 2 iskeleden her türlü genel kargo ithalatı ve ihracatı yerli ve yabancı gemilerle yapılmaktadır.
Karataş Limanı : Karataş ilçesinde bulunan balıkçı barınağı, yöre balıkçılarına hizmet verilmektedir.
Adana il sınırları içerisinde uluslararası petrol ve yük taşımacılığına açık Botas Limanı ve Toros Gübre Fabrikaları Limanı bulunmaktadır.
Adana Valiliği
Adana Büyük Şehir Belediyesi
Adana Emniyet Müdürlüğü
En Çok İzlenenler